Göcek Koyları ve Plajları
Göcek koyları, Ege’nin en saklı kalmış cennetlerinden biridir. Masmavi denizi, çam ormanlarıyla çevrili doğal koyları ve huzur veren atmosferiyle burası yalnızca teknelerle değil, araba ile ulaşabileceğiniz eşsiz güzellikleriyle de dikkat çeker. Eğer rotanızı Göcek’e çevirdiyseniz ve koy koy gezmek istiyorsanız, bu yazı size rehber olacak.
Arabayla Ulaşabileceğiz Göcek Koyları
İnlice Halk Plajı
Göcek merkezine sadece 5-10 dakikalık mesafede yer alan İnlice Halk Plajı, araba ile ulaşılabilen en kolay ve konforlu plajlardan biridir. Düzgün yolları, geniş otoparkı ve sahil boyunca uzanan gölgelik alanları sayesinde özellikle yaz aylarında ailelerin tercih ettiği bir lokasyondur. Girişin ücretsiz olması, plajın halk tarafından daha çok tercih edilmesini sağlar. Sahil şeridi uzun ve geniştir, bu da kalabalık zamanlarda bile kendinize özel bir alan bulmanıza yardımcı olur.
Deniz hafif dalgalı ve genellikle temizdir. Zemin, ince çakıl ve kum karışımıdır; deniz ayakkabısı önerilir. Plajın hemen arkasında yer alan çam ağaçları, doğal gölgelik oluşturur. Şezlong, şemsiye, duş, soyunma kabini gibi olanaklar mevcut. Ayrıca çevrede küçük bir büfe ve gözleme yapan köylü teyzeler bulunur, bu da yöresel bir tatla gününüzü süslemenizi sağlar.
İnlice aynı zamanda gün batımı manzarasıyla da bilinir. Özellikle akşamüstü saatlerinde, güneşin turuncuya dönen ışıkları denizin üstüne yansıdığında ortaya kartpostallık görüntüler çıkar. Doğayla iç içe, kalabalıktan uzak, sade ama huzurlu bir deniz keyfi arıyorsanız, İnlice tam size göre.
Bedri Rahmi Koyu
Bedri Rahmi Koyu, adını 1974 yılında buraya gelen sanatçı Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan alır. Eyüboğlu’nun kayalara çizdiği balık figürü bugün hâlâ koyun simgesi olarak duruyor. Bu yönüyle yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda bir sanat ve tarih noktasıdır. Koy Göcek’ten Fethiye yönüne giderken, dar ama asfalt yollarla ulaşılabilen bir noktada yer alır. Aracınızı belirli bir noktaya park ettikten sonra kısa bir patika yürüyüşü yapmanız gerekebilir ama vardığınızda buna değdiğini anlayacaksınız.
Koyun çevresi yüksek çam ağaçlarıyla kaplıdır ve bu da özellikle yaz aylarında serin bir ortam sunar. Deniz tertemiz, berrak ve hafif serin yapısıyla serinlemek için birebirdir. Koyun hemen girişinde kaya mezarları ve doğal taşlar yer alır; bu da doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için zengin bir alan yaratır. Sualtı görüş mesafesinin yüksek olması nedeniyle şnorkelle yüzmek isteyenler için adeta bir su altı cenneti.
Ayrıca Bedri Rahmi Koyu, sessizliği ve izole yapısıyla meditasyon ya da kitap okumak isteyen gezginler için de idealdir. Çevresinde kamp yapılabilecek alanlar bulunur. Eğer kendi yolculuğunu tasarlamak isteyen bir gezginseniz, burası sadece bir yüzme durağı değil, ruhu dinlendiren bir kaçış noktası olacaktır.
Osmanağa Koyu
Göcek’in en doğal ve en az bilinen koylarından biri olan Osmanağa Koyu, sakinliği ve el değmemiş doğasıyla dikkat çeker. Yolculuğunuz biraz zahmetli olabilir; çünkü virajlı köy yollarından geçmeniz gerekir. Ancak bu yolculuk bile doğanın içinde ilerlediğiniz için adeta terapi gibidir. Aracınızı orman kenarına park edip kısa bir yürüyüşle koya ulaşabilirsiniz.
Osmanağa Koyu’nun çevresi tamamen ormanlarla kaplıdır. Bu yönüyle diğer koylara göre daha serin bir mikroklimaya sahiptir. Sahil hattı küçük taşlardan oluşur, bu nedenle yanınıza deniz ayakkabısı almanız önerilir. Deniz hızlı derinleşmez, bu da çocuklu aileler için güvenli bir ortam sunar. Koy genellikle tenhadır, bu yüzden özellikle sabah saatlerinde neredeyse tüm koy size aitmiş gibi hissedersiniz.
Yemyeşil doğanın tam ortasında, kuş sesleri eşliğinde yüzmek, kitap okumak ya da sadece güneşlenmek istiyorsanız Osmanağa tam size göre. Bölgede herhangi bir tesis bulunmadığı için mutlaka yanınıza su, atıştırmalık ve şemsiye almanız gerekir. Doğallığından ödün vermemiş bu koy, günümüz tatil anlayışının “minimalist” tarafını yansıtıyor.
Kille Koyu
Kille Koyu, Göcek ile Fethiye arasında yer alır ve çam ormanlarının denize kavuştuğu nadir bölgelerden biridir. Arabayla ulaşım biraz maceralı olabilir; toprak bir yoldan geçmek gerekiyor ama doğa yürüyüşü sevenler için bu süreç bile keyifli bir deneyim sunar. Koya ulaştığınızda sizi çam ağaçlarının arasından süzülen güneş ışıkları, kuş sesleri ve turkuaz rengiyle huzur veren bir deniz karşılar.
Koy oldukça geniştir ve çevresinde kamp yapmak için uygun alanlar vardır. Denizi sığdan derine doğru ilerlediği için çocuklu aileler veya iyi yüzme bilmeyenler için güvenlidir. Kum ve çakıl karışımı bir sahile sahip olan Kille Koyu, günün erken saatlerinde daha sakin olur. Yanınızda şemsiye, yiyecek ve içecek getirmeniz önerilir çünkü burada herhangi bir işletme ya da tesis bulunmamaktadır.
Doğayla iç içe, teknolojiden ve şehir hayatının karmaşasından uzak bir gün geçirmek isteyen gezginler için Kille Koyu oldukça etkileyici bir alternatiftir. Sabah erken saatlerde gelip gün batımına kadar kalabilir, sessizlik ve huzurun tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle doğa fotoğrafçılığı ve meditasyon tutkunları için ideal bir atmosfer sunar.
Ayten Koyu
Ayten Koyu, Göcek’in merkezine yakınlığı ve gizli saklı havasıyla öne çıkan koylardan biridir. Arabayla sahil yolunu takip ederek kolayca ulaşabilirsiniz. Yolda ilerlerken, Akdeniz’in eşsiz manzarası size adeta bir kartpostal görüntüsü sunar. Koya indiğinizde sizi küçük bir kumsal, tertemiz bir deniz ve gölge sunan çam ağaçları karşılar.
Bu koy, daha çok yerel halk ve koy meraklısı gezginler tarafından bilinir. Bu nedenle kalabalık turist gruplarının aksine daha sakin, huzurlu bir atmosferi vardır. Deniz hızlı derinleşmez ve suyu genellikle ılık olur. Sabahın erken saatlerinde yüzmek ya da kitap okumak için eşsiz bir duraktır. Ayrıca koyun kıyısındaki büyük taşlar, doğallığı ve karakteriyle buraya gelenleri etkiler.
Ayten Koyu’nda herhangi bir tesis bulunmadığı için piknik sepetinizi yanınıza almanızda fayda var. Doğal yapısını koruyan bu koy, minimal ihtiyaçlarla gelenlere büyük huzur vadeder. Tekneden inmeden sadece karadan gelenlerin bile keşfedebileceği bu nadir güzellik, doğaseverlerin listesinde mutlaka yer almalı.
Boynuzbükü
Boynuzbükü, Göcek’in en çok bilinen ve sevilen koylarından biridir. İsmi hem ilginç hem de hafızada kalıcıdır. Araba ile ulaşılabilen ender noktalardan biri olan Boynuzbükü’ne giderken, çam ormanları ve zeytinliklerin arasından geçen yol sizi hem görsel hem ruhsal olarak besler. Bölge özel bir işletmeye aittir ve giriş ücretlidir ancak sunduğu hizmetler bu ücreti hak eder.
Koyun en dikkat çekici özelliği, hem karavan kampı hem de restoran ve duş gibi imkanlarının olmasıdır. Yani “konforlu doğa tatili” arayanlar için ideal bir destinasyondur. Deniz oldukça temiz, sahil ise çakıl-karışık yapıda. Denizin hemen kıyısında ağaç altı gölgeliklerde dinlenmek, doğayla baş başa vakit geçirmek mümkündür.
Boynuzbükü’nde dilerseniz şezlongda güneşlenebilir, dilerseniz restoranın sunduğu taze deniz ürünlerini tadabilirsiniz. Teknelerin de uğrak noktası olan bu koy, hem karadan hem denizden ulaşılabilir olmasıyla çift yönlü bir hareketliliğe sahiptir. Akşam saatlerinde gökyüzüyle denizin birleştiği manzara ise izlenmeye değer bir görsellik sunar.
Sarsala Koyu
Göcek’in en popüler koylarından biri olan Sarsala, her yıl binlerce yerli ve yabancı gezgini ağırlıyor. Araba ile ulaşımı oldukça kolay ve keyiflidir. Dalaman Havalimanı’ndan yaklaşık 40 dakika süren bu yolculuk, inişli çıkışlı virajlarla çevrilidir ama manzara o kadar etkileyicidir ki bu sürenin nasıl geçtiğini anlamazsınız. Yolun sonuna geldiğinizde sizi büyüleyici bir doğa harikası bekler.
Sarsala Koyu, ince kumlu sahili, ılık ve berrak deniziyle özellikle çocuklu ailelerin gözdesidir. Koya vardığınızda aracınızı geniş otoparka bırakabilir, hemen sahile inebilirsiniz. Deniz sığdan derinleştiği için yüzme bilmeyenler de burada rahatlıkla vakit geçirebilir. Ayrıca sahil şeridi boyunca yürüyüş yapabilir, doğayı keşfe çıkabilirsiniz.
Koyda kafe, tuvalet, duş gibi hizmetler mevcuttur. Teknelerin de sıklıkla demirlediği bu koyda zaman zaman su sporları etkinlikleri de düzenlenir. Günübirlik ya da kamp yaparak birkaç gün doğayla iç içe kalabileceğiniz Sarsala, Göcek koyları arasında en erişilebilir ve en donanımlı alanlardan biridir.
D-Marin Göcek
Listeyi bir marina ile tamamlamak yerinde olacaktır çünkü D-Marin Göcek, sadece bir yat limanı değil; aynı zamanda denizle iç içe lüks ve konforu sunan özel bir koy deneyimidir. Göcek merkezine yürüyerek ulaşılabilen bu alana araçla da rahatlıkla gidilebilir. Lüks teknelerin uğrak noktası olan bu marinada denize girebileceğiniz özel alanlar da mevcut.
D-Marin’de şezlong, havuz, restoran, beach club, duş ve tuvalet gibi tüm olanaklar düşünülmüş. Deniz, özel koruma altında olduğu için son derece temizdir. Zemin genellikle iskeleden girişlidir. Özellikle daha seçkin, kalabalıktan uzak ama yüksek hizmet kalitesiyle bir koy deneyimi yaşamak isteyenler için oldukça cazip bir noktadır.
Burada sabah denize girip, öğle saatlerinde marinadaki restoranlarda taze balık yiyebilir, akşam ise Göcek merkezinde yürüyüş yapabilirsiniz. Modern yaşamın rahatlığından vazgeçmeden doğayla iç içe bir gün geçirmek istiyorsanız, D-Marin sizin için biçilmiş kaftan.
Tekne İle Ulaşabileceğiniz Göcek Koyları
Göcek Adası
Göcek limanının hemen karşısında yer alan Göcek Adası, hem koruyucu bariyer görevi gören yapısıyla limanı dalgalardan korur hem de Göcek’e en yakın yüzme duraklarından biri olarak öne çıkar. Tekneyle sadece 10–15 dakika içinde ulaşabileceğiniz ada, çam ağaçlarıyla çevrili küçük koylara sahiptir.
Adanın çevresinde birkaç farklı yüzme noktası vardır ve sular genellikle durgun, cam gibi berraktır. Yüzme molası için ideal olduğu gibi şnorkelle dalış yapanlar için de su altı oldukça hareketlidir. Göcek çıkışlı çoğu tekne turu buraya uğrayarak turu başlatır, yani ilk gün batımı fotoğrafınızı bu adanın çevresinde çekebilirsiniz.
Yassıca Adalar
Yassıca Adalar, Göcek Körfezi’nin en çok fotoğraflanan, en ikonik doğal oluşumlarından biridir. Genellikle 3–4 küçük adacıktan oluşan bu grup, kıyıya yakınlığı ve sığ lagünleriyle yüzmeyi bir başka keyfe dönüştürür. Adaların ortasında, bir tarafı deniz diğer tarafı sığ gölet gibi olan ince bir kumsal bulunur.
Burada deniz genellikle turkuaz renktedir ve çocuklu aileler için oldukça uygundur. Sular ılık, kıyılar ise tamamen kumludur. Göcek’ten kalkan tekne turlarının favori duraklarından biri olan Yassıca Adalar, aynı zamanda drone çekimleri için de mükemmel bir görüntü sunar. Gün batımında adacıkların gölgeleri suya yansırken eşsiz manzaralar ortaya çıkar.
Fimi Island
Fimi Adası, Göcek’in daha az bilinen, ama sessizliği ve doğal güzelliğiyle öne çıkan gizli koylarından biridir. Bu ada, diğer popüler rotaların biraz dışında kalır ama tam da bu nedenle keşfetmeye değerdir. Özel yatlarla ya da butik turlarla ulaşmak mümkündür.
Adanın etrafı tamamen kayalık ve ormanlıktır. Deniz oldukça derin ve berraktır; bu da serinlemek ve serbest dalış yapmak isteyenler için muazzam bir ortam oluşturur. Fimi, özellikle kalabalıktan uzak, izole bir yüzme molası isteyenlerin rotasında bulunmalı. Burada karaya çıkmak çoğu zaman mümkün değildir, çünkü kıyı oldukça sarp ve doğal halindedir.
Akvaryum Koyu
Adı gibi bir sualtı güzelliğine sahip olan Akvaryum Koyu, Göcek’in en popüler dalış noktalarından biridir. Suyun berraklığı o kadar yüksektir ki, tekne güvertesinden dahi deniz tabanındaki taşları net şekilde görebilirsiniz. Çevresindeki kayalık yapılar ve mercan benzeri oluşumlar sayesinde şnorkelle dalış için idealdir.
Koyda deniz aniden derinleşmez, bu da farklı yüzme seviyelerindeki kişiler için uygundur. Aynı zamanda sabah saatlerinde yüzmek isteyenler için sessiz, rüzgarsız ve çarşaf gibi bir ortam sunar. Çoğu tekne turu buraya öğle saatlerinde uğrar, teknelerde öğle yemeği bu koyda yenir.
Tersane Koyu
Tarih ile doğanın iç içe geçtiği bir yer görmek istiyorsanız, rotanızı mutlaka Tersane Koyuna çevirin. Osmanlı döneminde küçük gemilerin yapıldığı bu koy, bugün hem tarihi kalıntılarıyla hem de geniş ve korunaklı yapısıyla bilinir. Burada eski taş yapılar, batık iskele kalıntıları ve birkaç tarihi duvar parçası suyun içinde görülebilir.
Koyun içi genellikle sakindir, bu da yüzme ve dinlenme için harika bir atmosfer oluşturur. Güneşlenmek isteyenler için teknelerin güvertesi idealken, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler adanın iç kısımlarını keşfe çıkabilir. Ayrıca koyun içinde bir restoran da yer alır, burada tekne turlarında yemek molası verilir.
Domuz Adası
Eski zamanlarda adada yabani domuzların yaşadığına inanıldığından Domuz Adası adını almıştır. Bugün o hayvanlar kalmamış olsa da ada hâlâ gizemini ve vahşi güzelliğini korur. Çam ağaçları, kayalık kıyıları ve durgun denizi ile bu ada, doğayla baş başa kalmak isteyenlere hitap eder.
Su altı görüş netliği oldukça iyidir. Tekneyle gelindiğinde, kıyıya halat atıp birkaç saatlik yüzme ve dinlenme molası verilir. Özellikle sabah erken saatlerde denizin sessizliği ve çevrenin huzuru bir meditasyon etkisi yaratır. Burası, turistik merkezlerden uzaklaşmak isteyenler için birebir.
Merdivenli Koyu
Merdivenli Koyu, ismini karaya çıkan patikanın başlangıcında yer alan doğal taş basamaklardan alır. Doğal bir mağaranın hemen yanına kurulu olan bu koy, görsel olarak da oldukça etkileyicidir. Hem yüzme molası hem de küçük keşif yürüyüşleri için oldukça ideal bir rotadır.
Denizi mavi-yeşil tonlarındadır ve oldukça temizdir. Kıyıdan yaklaşık 15 metre açıldığınızda dip taşlarını görebilirsiniz. Merdivenli Koyu’nda tekne genellikle demir atar ve yüzerek kıyıya ulaşmanız beklenir. Bu deneyim bile başlı başına keyiflidir. Fotoğrafçılar ve doğaseverler için mükemmel bir keşif noktasıdır.
Göbün Koyu
Dar bir geçitten ulaşılan ve bu nedenle oldukça korunaklı olan Göbün Koyu, doğal liman görevi görür. Bu yüzden hem küçük tekneler hem de yatlar için güvenli bir barınaktır. Koyun içinde bir işletme bulunur ve bu işletme sayesinde yiyecek-içecek ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Deniz genellikle dalgasız ve sessizdir. Ağaçların denize kadar uzandığı bu bölgede yüzmek hem fiziksel hem de zihinsel bir rahatlama sağlar. Göbün, doğaseverler için olduğu kadar su altı fotoğrafçıları için de biçilmiş kaftandır. Koyun girişindeki tarihi kalıntılar da keşif severleri cezbetmektedir.
Yavansu (Martı Koyu)
Yavansu Koyu, halk arasında bilinen adıyla Martı Koyu, Göcek’in en sakin, en dingin koylarından biridir. Berrak denizi ve kuş sesleri eşliğinde geçen saatleriyle adeta doğanın meditasyon alanıdır. Martıların sıkça görüldüğü bu koy, ismini de bu huzurlu misafirlerinden almıştır. Tekne ile ulaşılabilen bu koy, Göcek’ten ortalama 40–45 dakikalık bir mesafede yer alır. Koya yaklaştığınızda sizi çam ağaçlarıyla örtülü bir dağ yamacına yaslanmış, sakin ve koyu mavi bir deniz karşılar.
Yavansu’nun en çarpıcı özelliği, su altı zenginliğidir. Mercanlara yakın yapıdaki taşlık deniz tabanı sayesinde şnorkelle yüzmek burada başlı başına bir deneyimdir. Balıkların kıyıya kadar yaklaştığı bu koyda, özellikle sabah saatlerinde su altı hareketliliği çok daha yoğundur. Denizi genellikle sığdan derinleşir ve cam gibi berraklığı sayesinde her detay gözle görülebilir. Su ısısı da Göcek’e kıyasla bir tık daha serindir, bu da yazın en sıcak günlerinde büyük bir avantaj sağlar.
Yavansu’da herhangi bir işletme bulunmadığı için doğallığını koruyan, bakir bir yapıya sahiptir. Bu da hazırlıklı gelen ziyaretçiler için benzersiz bir gün sunar. Kendi teknenizle ya da özel bir turla geldiğinizde gölgelik alanlarda dinlenebilir, kitabınızı okuyabilir veya sadece sessizliğin tadını çıkarabilirsiniz. Teknelerin uğrak saatleri dışında burası adeta size aitmiş gibi hissettirir.
Binlik Koyu (Kuyrucak Koyu)
Binlik Koyu, bir diğer adıyla Kuyrucak Koyu, Göcek’in en özel saklı köşelerinden biri olarak gösterilir. İsmini çevresinde yoğun şekilde yetişen binlik (defneye benzeyen aromatik bir bitki) ağaçlarından alır. Ulaşım yalnızca tekneyle sağlandığı için doğallığını büyük ölçüde koruyan bu koy, özellikle denizle baş başa kalmak isteyenler için birebirdir. Göcek’ten yola çıkan özel tekneler, genellikle öğleden sonra bu koya demir atar.
Binlik Koyu’nun en dikkat çekici özelliklerinden biri, içeriye doğru kıvrılan U şeklindeki yapısıdır. Bu form sayesinde dalgalar koyun içine ulaşamaz ve su her zaman sükunet içindedir. Kıyıya yaklaşan tekneler, genellikle halatlarla sabitlenir ve denize merdivenle ya da doğrudan atlayarak girilir. Deniz burada biraz daha derindir; bu da suya atlamayı sevenler için eğlenceli bir deneyim sunar. Dalgıçlar ve su altı fotoğrafçıları için de bölge oldukça idealdir.
Çevresinde herhangi bir tesis bulunmaz, bu yüzden bu koyu ziyaret ederken mutlaka yanınıza su, güneş kremi ve atıştırmalık almalısınız. Kuyrucak’ın sessizliği sadece doğa seslerinden ibarettir. Ne bir yol sesi ne de insan kalabalığı… Sadece rüzgarın yapraklara fısıltısı ve suyun kıyıya dokunuşu. Gerçekten bir kaçış noktası arıyorsanız, burası kesinlikle keşfedilmesi gereken yerlerden biridir.
Kurşunlu Cennet Koyu
Adı gibi bir cennet olan Kurşunlu Cennet Koyu, Göcek tekne turlarının en az bilinen ama en çok büyüleyen duraklarından biridir. Doğayla iç içe, tamamen sessiz ve izole bir deneyim arayanlar için biçilmiş kaftandır. Koya ulaşım yalnızca özel yatlar veya butik tekne turlarıyla sağlanabilir. Göcek’ten yaklaşık 1 saatlik bir deniz yolculuğuyla varılan bu koyda, karaya ayak basmak bile bir ayrıcalıktır.
Kurşunlu Koyu’nun kıyıları iri çakıllarla kaplıdır ve sahile uzanan ormanlık alan sayesinde teknenizi gölgelik bir alana demirleyebilirsiniz. Su burada oldukça derin ama pırıl pırıldır. Güneşin açısıyla birlikte su rengi mavi, yeşil ve lacivert arasında geçiş yapar. Bu etkileyici renk skalası, burayı fotoğrafçıların da favori duraklarından biri yapar. Gündüz sessizliği, gece ise yıldızlarla dolu gökyüzü, bu koya mistik bir hava katar.
Koyun isminin “Kurşunlu” olmasının ardında rivayetlere göre Osmanlı döneminden kalma kurşun döküm alanları yer alır. Doğal yapı korunmuş olsa da kıyıda birkaç taş yapı kalıntısı hâlâ görülebilir. Eğer sakinliği seviyor, biraz da tarihle bütünleşmiş bir doğa deneyimi arıyorsanız, bu koyu mutlaka listenize ekleyin.
Sıralıbük Koyu
Sıralıbük Koyu, adını kıyı boyunca sıralanmış küçük çakıl plajlarından alır. Diğer koylara kıyasla daha uzun bir kıyı şeridine sahiptir. Göcek’ten hareket eden çoğu günlük tur buraya da uğrar çünkü hem yüzme hem fotoğraf açısından ideal duraklardan biridir. Tekne koya yaklaştığında sizi adeta sıraya dizilmiş koylar karşılar; her biri birkaç metrelik sahillere ve farklı renk tonlarına sahiptir.
Denizi çok net ve serindir, özellikle sabah saatlerinde çarşaf gibi olur. Sıralı koy yapısı sayesinde kalabalık tekneler bile birbirini rahatsız etmeden demir atabilir. Deniz dibi taşlıktır ama oldukça nettir. Balıklar kıyıya kadar gelir ve yüzeyde dolaşır. Bu nedenle özellikle çocuklar burada şnorkelle yüzmeye bayılır. Sıralıbük, doğal akvaryum etkisi yaratan koylardan biridir.
Karada yürüyüş yapmak isteyenler için orman içinden geçerek birkaç koya bağlantı sağlayan patikalar da mevcuttur. Doğa yürüyüşü, deniz keyfi ve görsel tatminin bir araya geldiği ender yerlerden biridir. Ayrıca çevrede kamp kurulabilecek düz alanlar da bulunur. Fakat burada tesis yoktur; bu yüzden her şeyi yanınıza alarak gelmelisiniz.
Kleopatra Koyu (Hamam Koyu)
Göcek’in en büyüleyici koylarından biri olan Kleopatra Koyu, diğer adıyla Hamam Koyu, tarihi ve doğayı bir arada sunan eşsiz bir destinasyondur. Rivayete göre, Antik Mısır Kraliçesi Kleopatra bu koyda denize girmiş ve adeta bir spa etkisi gördüğü bu doğal havuzda uzun süre kalmıştır. Bu nedenle koyun adı efsaneye dönüşmüş ve günümüzde hâlâ bu hikayeyle anılır. Su altındaki antik hamam kalıntıları bu rivayeti destekler niteliktedir.
Koya tekneyle ulaşılır ve Göcek çıkışlı tüm özel turlar burada mola verir. Girişte sizi kıyıya kadar uzanan taş duvarlar karşılar. Bu duvarlar, eski bir Roma hamamına ait olup denizin içinde kalmıştır. Yüzerken bu taşların üstünden geçmek, tarihle fiziksel temas kurmak gibidir. Su oldukça ılık ve mineralli bir yapıya sahiptir; bu da burayı doğal bir spa merkezi haline getirir. Özellikle sabah saatlerinde güneş ışığı suyun içinden geçerek antik taşlara yansıdığında ortaya benzersiz görüntüler çıkar.
Kleopatra Koyu sadece bir yüzme alanı değil, aynı zamanda tarih, efsane ve doğanın buluştuğu bir ruhsal deneyimdir. Çam ağaçlarının gölgelediği alanlarda dinlenebilir, kıyıya çıkarak kalıntılar arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Burası Göcek koylarının en romantik, en etkileyici noktalarından biri olarak hafızalara kazınır.
Yorum gönder