Aşkın Unutulmaz Hali: Platonik Aşk Nedir?
Platonik aşk, karşılıklı bir paylaşımı olmadan da tüm benliği ele geçirebilir. Kalbiniz atar, hayaliniz şekillenir, gündelik düşünceleriniz bir kişide takılı kalır… ama o kişi bundan bihaberdir. İnsanı hem heyecanlandıran hem de derin bir yalnızlıkla buluşturan bu duygu, yüzyıllardır sanatın, edebiyatın ve psikolojinin ilgi alanında olmuştur.
Karşılık beklemeden hissedilen bir sevgi biçimi olsa da, zamanla bireyin ruhsal dengesi üzerinde etkiler yaratabilir. Bu yazıda platonik aşkı derinlemesine inceleyecek, belirtilerini, nedenlerini ve bu duyguyla başa çıkma yollarını keşfedeceğiz.
Platonik Aşk Nedir?
Platonik aşk, karşılıklı olmayan ya da karşılıklı olamayacağı baştan belli olan bir sevgi biçimidir. Genellikle kişi, duygularını karşı tarafa açıklamadan, uzaktan hayranlıkla ve çoğu zaman hayal gücüyle şekillenen bir aşk yaşar. Bu tür aşk, adını Antik Yunan filozofu Platon’dan alır. Ancak Platon’un bahsettiği aşk, bedensel arzuların ötesinde, ruhsal bir hayranlığı temsil eder. Günümüzdeki anlamıyla daha çok erişilemez kişilere duyulan yoğun duygusal bağlılık olarak tanımlanır. Öğretmene, ünlü bir sanatçıya, bir arkadaşa ya da sosyal çevreden birine yönelik olabilir ve çoğu zaman karşılıksız kalır.
Psikoloji Türkiye ile online psikolog listesini inceleyin, Yorumları okuyun ve randevu alın.
Platonik Aşk Belirtileri Nelerdir?
Platonik aşk yaşadığınızı nasıl anlarsınız? Bu aşk türü genellikle sessiz bir hayranlıkla başlar ve zamanla içe dönük bir takıntıya dönüşebilir.
İşte platonik aşkın en yaygın belirtileri:
- Sürekli onu düşünmek: Gün içinde sık sık o kişi aklınıza gelir; ne yapıyor, nerede, mutlu mu gibi sorular zihninizde dönüp durur.
- Hayal kurma: O kişiyle hiç yaşanmamış şeyleri zihninizde canlandırır, sanki bir ilişki içindeymişsiniz gibi düşünürsünüz.
- Onu sosyal medyada sürekli takip etmek: Paylaştığı her fotoğrafı, hikayeyi dikkatle izler, beğeni ve yorumlarını incelersiniz.
- Görünce kalp çarpıntısı yaşamak: Fiziksel yakınlık kurulduğunda bile utangaçlık, heyecan ya da gerilim yaşarsınız.
- Yakınlaşmaktan korkmak: Duygularınızı ifade etmek yerine, uzaktan sevmeyi tercih eder, hatta bazen onunla yüz yüze gelmekten bile kaçınırsınız.
- Kendi değerinizi onun gözünden ölçmek: Onun sizi fark etmesi ya da takdir etmesi sizin için abartılı bir anlam taşır.
Platonik Aşk Nedenleri Nelerdir?
Platonik aşk, yalnızca birine duyulan ilgiden ibaret değildir; aynı zamanda bireyin duygusal geçmişi, ilişkilerle kurduğu bağ biçimi ve kendilik algısı ile de doğrudan ilişkilidir. Bazen erişilemeyen birine âşık olmak, kalbin değil zihnin bilinçdışı bir savunma biçimi olabilir. Bu aşk biçiminin temelinde çoğu zaman kaçınma, idealize etme ya da duygusal korunma yer alır. Peki, insan neden bir ilişki başlatmak yerine uzaktan sevmeyi seçer?
1. Özgüven Eksikliği ve Reddedilme Korkusu
Kendine güveni düşük bireyler, duygularının karşılık görmeyeceğinden korkarak onları bastırma eğilimindedir. Platonik hisler, reddedilme riskini ortadan kaldırarak kişinin duygusal alanını “güvenli” hâle getirir. Bu durum zamanla bir alışkanlığa dönüşebilir ve birey, gerçek bir ilişkinin getirdiği riskleri almaktan kaçınır.
2. İdeal Aşk Arayışı ve Mükemmellik Takıntısı
Karşısındaki kişiyi gerçek yönleriyle değil, zihninde oluşturduğu ideal formda sever. Kusurlar yoktur; her şey hayal ettiği gibi düzenlidir. Bu, aşkı steril ve zahmetsiz bir hâle getirir. Gerçek bir ilişkide yaşanabilecek çatışmalar, kırılmalar ve hayal kırıklıkları bu hayal dünyasında yer almaz.
3. Geçmişte Yaşanmış İlişki Travmaları
Ağır bir ayrılık, aldatılma, güvensizlik ya da duygusal ihmal gibi deneyimler, kişiyi gerçek ilişkilerden uzaklaştırabilir. Duygusal yakınlıktan kaçınmanın bilinçsiz bir yolu hâline gelir. Kalbin kapıları dışarıya kapanır ama içeride hâlâ biri yaşatılır.
4. Yalnızlık ve Duygusal Açlık
Uzun süreli yalnızlık ve temas eksikliği, bireyi platonik bir bağ kurmaya yöneltebilir. Gerçek ilişkilerde yaşanamayan duygusal doyum, hayali bir ilişkide tamamlanmaya çalışılır. Sevme ihtiyacı vardır, ama yöneldiği kişi, çoğu zaman sadece bir temsildir.
5. Erişilmez Olanın Cazibesi
İnsan psikolojisinde “ulaşılması zor” olanın daha çekici görünmesi, bilinen bir durumdur. Ünlüler, öğretmenler, evli biri ya da çok popüler biri… Bu tür insanlar, platonik aşkın hedefi hâline gelir çünkü gerçek temas kurulamayacağı baştan bellidir. Bu durum, ilişki ihtimali olmadığı için bireye rahatlık da sağlar.
6. İlişki Tecrübesizliği ve Sosyal Kapanıklık
Özellikle genç yaşlarda ya da ilişkisel olarak tecrübesiz bireylerde, duygularla baş etmenin kolay yolu platonik aşka yönelmektir. Sosyal açıdan içe kapanık, çekingen ya da duygularını ifade etmekte zorlanan bireylerde bu durum daha sık görülür. Çünkü konuşmadan da yaşanabilir.
7. Hayal Kurma ve Romantize Etme Eğilimi
Bazı insanlar için aşk, başlı başına bir hayal dünyasıdır. Edebiyatla içli dışlı olan, romantizme yatkın kişiliklerde bu durum daha sık gözlemlenir. Bu kişiler aşkı bir tema, bir his, bir büyü gibi yaşar. Bu yüzden yaşanmayan bir aşk, yaşanandan daha şiirsel ve doyurucu olabilir.
Platonik Aşk Zararlı mı?
Platonik aşk, başlangıçta masum ve duygusal olarak besleyici gibi görünse de, uzun vadede bireyin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Karşılıksız kalan duygular zamanla takıntıya, özgüven kaybına ya da yalnızlık hissinin artmasına neden olabilir. Özellikle bu aşk türü uzun süre bastırılırsa, kişi gerçek hayatla bağ kurmakta zorlanabilir.
Ancak bu her zmaan zararlı olacağı anlamına gelmez. Bazı bireyler için kendini tanıma, duygusal derinlikleri keşfetme ve ruhsal bir olgunlaşma süreci olabilir. Önemli olan bu duygunun farkında olmak ve sağlıksız bir saplantıya dönüşmeden önce sınır çizebilmektir.
Platonik Aşk Nasıl Geçer?
Platonik aşkı geride bırakmak kolay değildir; çünkü çoğu zaman kişi bu aşkın bir parçası olmayı kendi duygusal güvenliği için tercih eder. Ancak bu aşk zamanla bireyin hayatını sınırlandırabilir ve gerçek ilişkilerin önünü kesebilir. Bu yüzden bu süreci farkındalıkla yönetmek gerekir. Peki, platonik bir aşkı sağlıklı şekilde sonlandırmak için neler yapılabilir?
1. Duygularınızı Kabul Edin
İlk adım, hislerinizi inkâr etmeden onlarla yüzleşmektir. “Ona karşı bir şeyler hissediyorum ama bu tek taraflı” demek, iyileşme sürecinin başlangıcıdır. Bastırılan duygular zamanla büyür ve kontrol edilemez hâle gelebilir. Duygunuzu sahiplenmek, onun üzerindeki gücü azaltır. Aynı zamanda bu durum, yaşadığınız şeyin evrensel olduğunu ve yalnız olmadığınızı da hatırlatır.
2. Gerçeklikle Bağlantı Kurun
Kendinize dürüst olun: Bu kişiyle gerçek bir ilişki ihtimali var mı? Onunla hiç konuşmadınız mı, yoksa sizi fark etmiyor mu? Belki de zaten başka biriyle birlikte. Durumu romantikleştirmeden, olduğu gibi görmek, duygusal illüzyonu yıkmanıza yardımcı olur. Gerçeklik, hayalden acı olsa da iyileştiricidir.
3. İdealizasyonu Kırın
En güçlü yönü, karşınızdakini bir “ideal” hâline getirmenizdir. Oysa her insanın kusurları, zayıf yönleri ve sıradanlıkları vardır. Onu zihninizde bir tanrıça/tanrı gibi konumlandırmayı bırakın. Gerçek bir insan olduğunu ve sizin ona yüklediğiniz anlamların çoğunun sizin içsel ihtiyaçlarınızla ilgili olduğunu fark edin.
4. Duygularınızı Paylaşın (Gerekliyse)
Her platonik aşkta duyguları açıklamak gerekmez. Ancak sürekli içe atılan duygular sizi yoruyorsa, uygun bir dille ve beklentisiz şekilde açılmak rahatlatıcı olabilir. Bu itiraf, duygularınızın yönünü belirlemenize de yardımcı olur: Ya tamamlanır, ya da kapanır.
5. Dikkatinizi Kendinize Çevirin
İçsel boşlukları doldurmanın en sağlıklı yolu, enerjinizi kendinize yönlendirmektir. Yeni hobiler edinin, yeni insanlarla tanışın, seyahat edin, ilgi alanlarınıza yatırım yapın. Hayatınızda sadece o kişinin varlığına odaklanmak yerine, kendinizi merkezde konumlandırın. Unutmayın: Kendinize duyduğunuz sevgi, başkalarına duyacağınız sevgiden önce gelir.
6. Gerçek ve Erişilebilir İlişkilere Açık Olun
Çoğu zaman gerçek ilişkilerden kaçmanın bir biçimidir. Bu nedenle sizi gören, duyan ve hisseden biriyle kuracağınız bağ, çok daha doyurucu ve gerçek olacaktır. Yeni tanışıklıklara, flörtlere ve dostluklara açık olmak; platonik aşkın gölgesinden çıkmanıza yardımcı olur.
7. Sosyal Destek ve Profesyonel Yardım
Bazı durumlarda bu duygular, bireyin kendi başına aşabileceğinden daha güçlü olabilir. Yakın arkadaşlarla konuşmak, duygularınızı paylaşmak bu yükü hafifletebilir. Ancak duygularınız size zarar vermeye başladıysa, profesyonel bir destek almak – örneğin bir psikoterapiste başvurmak – en sağlıklı adımdır.
Kaynakça: https://psikolojiturkiye.com/blog/platonik-ask-nedir
Yorum gönder